İçinde "kendi" geçen deyimler:
Kendi hâlinde: Sessiz, hiçbir şeye karışmayan, karışmak istemeyen, sakin (kimse).
"Yazık olmuş, kendi hâlinde biriydi, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmazdı."
Kendi göbeğini kendi kesmek: İstediği yardım gelmeyince kendi işini kendi yapmak durumunda kalmak.
"O her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiş, kimseden yardım beklememiştir."
Kendi kendine gelin güvey olmak: Başkalarının ne diyeceğini hesaba katmadan, bir işi sadece kendi başına tasarlayıp olmuş sayarak sevinmek.
"Kendi kendine gelin güvey olmayı bırak, bakalım kız ne diyecek bu işe."
Kendi kendini yemek: İstediği iş olmadı diye gizli gizli üzülmek, kaygı duymak.
"Kendi kendimi yedim bitirdim bu iş yüzünden."
Kendinden geçmek:
1. Kendini kaybetmek, bayılmak, bilinci işlemez olmak.
2. Sevindirici bir olay karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak.
"Dün gece bizim adam yine kendinden geçti, hastaneye zor yetiştirdik."
Kendinden pay (paha) biçmek: Bir durumu kendi durumu ile ölçüştürmek.
Kendine gelmek:
1. Sarhoşluktan, bayıldıktan sonra ayılmak.
2. Aklı başına gelmek.
3. Bozuk olan durumu düzelmek.
"Oh, nihayet kendine geldi bizim adam!"
Kendine yedirememek: Yapılan bir işi onur kırıcı görüp, kişiliğine dokunmuş sayarak tepki göstermek; kendisinin başkasına yapması söz konusu olan işi, kişiliği için uygun görmeyip yapmamak.
Kendine yontmak: Ortaya çıkan fırsattan yararlanıp başkalarını düşünmeyerek hep kendi çıkarını sağlayacak yönde hareket etmek.
"Hep kendine yontma, biraz da bizi düşün, biz de insanız!"
Kendini ağır satmak: Kendisinden yapılması istenen işi, birçok ricadan, birçok ısrardan sonra yapmayı kabul etmek.
"Kendini ağır satmakla adam olduğunu mu kanıtlayacak?"
Kendini alamamak: İstemeyerek bir işi yapmak durumunda kalmak, yapmamayı edememek, kendini tutamayıp yapmak.
"Ona bir tokat atmaktan kendimi alamadım işte!"
Kendini ateşe atmak: Bilerek zor ve tehlikeli bir işe girişmek.
"Kendisini ateşe atmasına izin mi vereceksiniz?"
Kendini bulmak:
1. İyi bir duruma kavuşmak.
2. Kişilik kazanıp olgunluğa erişmek.
3. Farkında olmadan bir yere ulaşmış olmak.
"Nihayet kendimi buldum, bundan böyle ekonomik sıkıntı çekmeyeceğim."
Kendini dev aynasında görmek: Kendisini olduğundan büyük bir adam sanmak; üstün, yetenekli, güçlü görmek.
"Kendini dev aynasında görmekten ne zaman vaz geçeceksin ha!.."
Kendini dinlemek:
(Bu deyimin anlamını siz araştırınız...)
|